Kentsel dönüşüm sürecinde özel şirketler ve yerel yönetimler işbirliği yapmakta, dönüşümü sivil halkın en avantajlı olacağı şekilde tasarlamaktadır. Panorama İnşaat, projelendirme, danışmanlık ve kredi sağlama gibi işlemlerde temel değerler çerçevesinde sektörde varlığını devam ettirmektedir. Firma çalışmaları doğrultusunda insan, çevre, iş ve toplum faktörleri ilk sırada tutulmakta ve güven temelli bir hizmet politikası uygulanmaktadır.
Yapıların ekonomik ve sosyal dinamikleri kentsel dönüşümü gerekli kılan değişik faktörler içermektedir. Kentsel dönüşümün getirileri, farklı ölçüler temel alınarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla bu durum, proje kapsamındaki ikamet sahipleri, genel değerler ve çevre faktörü doğrultusunda bir değerlendirme anlamına gelmektedir.
Kentsel dönüşümlerin belki de en önemli getirisi can ve mal güvenliği için tehlike oluşturan yapıların fiziksel olarak yok edilmesi ve yerine daha iyi yapıların getirilmesidir. Depreme dayanıklı binalar inşa edilmesi buna örnek verilebilir. Böylece uzun vadede hem yer sahibi hem de çevre için maksimum fayda sağlanmış olur.
Sektörler açısından düşünüldüğünde bir proje hayata geçirilmek istenildiğinde olası istihdam ve özel şirketlere düşen pay farklı yönlerden fayda getirmektedir. Bir anlamda kısa vadede ekonomik açıdan hatırı sayılır bir canlanma ve hareketlilik kaynağı durumundadır. Bu hareketlilik emlak, inşaat ve finans sektörlerine de dolaylı olarak etki yaratmaktadır.
İnşaat sektörü kentsel dönüşümün bel kemiği demektir. Yerel yönetimler tarafından hayata geçirilmek üzere yapılan projelerde uygulama noktası inşaat ve danışmanlık üzerinden şekillenmektedir. Bu açıdan kaliteli ve güvenilir bir danışmanlık hizmeti almak, yer sahibinin avantaj kazanması bakımından önemlidir. Doğru bir yönlendirme, beraberinde doğru uygulamaları getirecektir. Bu noktada Tanaş İnşaat, profesyonel hizmetleriyle fark yaratan, yüksek duyarlılık, insani değerler ve güven üzerine kurulu bir kentsel dönüşüm anlayışına sahiptir.
Kentsel dönüşüm projeleri kapsamı ve uygulamaları yerel yönetimlerle doğrudan bağlantılıdır. Hangi bölgede projelerin uygulamaya geçirileceği, süre ve istihdam koşulları yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir. Beraberinde özel sektörde inşaat firmalarıyla anlaşmalar yapılmakta ve süreç devam etmektedir. Bir projenin başlaması, uygulama ve proje sonrası işlemlerin tamamı yerel yönetimlerin sorumluluğundadır.
Yerel yönetimlerin kentsel dönüşümle ilgili bazı finansal sakıncaları olabilmektedir. Kentsel dönüşüm projelerinin uygulanmasında devlet politikaları doğrudan etkiye sahiptir; çünkü birçok hükümet için kentsel dönüşüm finansal zarar riski taşır. Yerel yönetimler bu açıdan kaynak sıkıntısı yaşayabilmektedirler. Kendi ihtiyaçlarını karşılama bakımından yeterli olan yönetimler bazen özel şirketlere borçlanarak sorunlarına çözüm bulabilmektedirler.